chandler'ın philip marlowe'unu yetişkin bir holden caulfield olarak gören özgüven'in teorisine küçük bir çıkma yaparak, marlowe'un delikanlılık anlayışının sinemadaki karşılığını chang cheh filmlerinde aramak nasıl olurdu? omuz omuza erkek kardeşliği, yasalara uygun olmasa da ahlaki çerçevede görülen işler, kötülük kıvılcımları saçan kadınlar...
romanda kadınların işgal ettiği negatif kutup, kurgudan taşıp gerçekliği de zapturapt altına almış olmalı ki, zavallı faulkner filmin senaryosunu yazarken bogart'ın karısının oynadığı karaktere pek çok sahnede yer açmak zorunda kalmış diye düşünüyor insan. ancak kitaptan filme geçerken silip süpürülen unsurlarla çalakalem eklenenleri yan yana koyunca perdenin arkasında bir el takılıyor gözümüze. kadının görünen kötülüğünün de üzerinde bir güç. elin varlığını duyumsamak, daha geniş bir görüş açısına kavuşmamızı sağlıyor. ben bunu tarihin en büyük baskı aracının bir görünümü olarak algılıyorum. elimde çok güçlü kanıtlar var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder