Salı, Ocak 31, 2012

adliyenin dar koridorlari durusma bekleyenlerle tiklim tikis. merdivenlerin kenarinda buldugum bosluga yerlestirdim kutlemi. burnuma osuruk kokusu geldi. asagidaki basamakta duran adam bagirsak gazinin bu sogukta ciktigi gibi yukari yukseleceginden habersiz ve kaygisiz ve hoyrat ve hiyar gibi yelleniyor. benim de gazim var ama tutuyorum. karnim agriyor. Disarda dunyanin sogugunu yemisim. Yine de kaslarim simsiki kapali. bana ogretildiginde ya da ne bileyim kendi kendime oyle olmasi gerektigini dusundugumde, meger coktan kaduk olmus bir kurala riayet emekle yukumlu sayiyorum kendimi. kiti'nin santiyedeki kedisi totos, kopek kulubesi bos olmasina ragmen karin icinde yatiyormus. ben kivraniyorum, totos usuyor, bu adam hla osuruyor. yanlis giden bir sey var.

Pazar, Ocak 29, 2012

dün kappa no sanpei, bu akşam hausu. hal ve gidişat sallantıda.

Cuma, Ocak 27, 2012

franju'nun eyes without a face filmini izlerken alasdair gray'in zavallılar'ı okunabilir mi?

Çarşamba, Ocak 25, 2012


fleurs du mal'in son şiiri, le voyage'dır. sen ey ölüm, yaşlı kaptan, zamanıdır artık, gel demir alalım! flâneur'ün son yolculuğu: ölüm. yolculuğun hedefi: yeni. yeni'yi bulmak için bilinmeyenin derinliklerine! yeni, malın kullanım değerinden bağımsız bir niteliktir. yeni, toplumsal bilinçaltının yarattığı görüntülerin onsuz olamayacakları dış görünüşün kaynağıdır. yeni, yanlış bilincin, yorulmak bilmez acentalığını modanın yaptığı yanlış bilincin özüdür. yeninin bu görüntüsü, tıpkı bir aynanın başka bir aynadan yansıması gibi, hep aynı kalan'ın ışığında yalnızca kendi kendini yansıtır. bu yansıtmanın ürünü, içersinde burjuva sınıfının kendi yanlış bilincinin tadını çıkardığı "kültür tarihi"nin fantazmagorisidir.