
anladığım kadarıyla, star wars hayranlarının yakarışları şu noktada toplanıyor: bir zamanlar birleşik devletler bilmem ne kongresine çıkıp siyah beyaz filmlerin renklendirilmesinin kültürel mirasın topluma mal olmuşluğuna aykırı olduğunu söyleyerek mevcut kopyaların orijinal halleriyle korunmasını ve iyileştirilmesini isteyen lucas, kendi mirasını geleceğe taşırken neden köklü bir yeniliğe gidiyor ve bu arada orijinal kopyaların dağıtıma girmesini engelliyor? hayranların o filmleri çocukluklarında gördükleri biçimiyle sahiplendiğini bilmiyor mu? filmde şimşek hızıyla akıp giden görüntüler ve konuşmalardan sanat eserini korumak için yapılacak müdahalenin sınırı neresidir sorusunu düşünecek zaman bulamıyoruz ama star wars örneğinde nerede saf tutmamız gerektiği parmakla işaret ediliyor. sonunda george lucas'ı iyisiyle kötüsüyle sevmeliyiz ana fikri de ihmal edilmiyor. tartışmada taraf olmamı sağlayacak tutkunun bende eksik olması, durumu kendimce tahlil etmemi engellemedi neyse ki. imdadıma damdan düşer gibi yetişti el libro de piedra.

bu masalla george lucas'ın yukarıda özetlemeye çalıştığım tavrını üst üste getirdiğinizde tam olarak bir benzerlik elde etmeniz mümkün değildir. lucas, arada bir mezarından kalkıp kitabını revize eden bir cadıdır daha çok. hayranların konumu nedir öyleyse? kitabı korumak için taşlaşmak zorunda kalan çocuk mu? heykelin etrafını saran kötülük ekseninde mağdur olan ziyaretçiler mi? lucas'ın hünerli elleriyle kapitalizmin araçlarından faydalanarak kendini bir canavara dönüştürmesi o kadar açık ki, hayranların mutlaka masum bir rolü olması gerektiğine inanıyoruz. ama el libro de piedra'nın cadısı tam da onlardır işte. çocukluğuna ait anıları nostalji büyüsüyle taşlaştırıp bin yıl boyunca bozulmadan kalmasını arzu eden geçmiş zaman tapınağının müritleri. yoksa ne diye amacı "oynanılmak, dokunulmak, eskimek" olan oyuncakları bile kutusundan çıkarmaya ödleri kopsun ki? muhteşem eşleşme!
1 yorum:
Shinobi-chan'ın darklink kitisi,
Nefis bir yorum olmuş, ellerine sağlık! ;-)
Yorum Gönder